Kuraklık Kapıda

Kuraklık Kapıda

       Merhaba Sevgili Gönüldaşlar 

Yeni yılın ilk günlerinden herkese kucak   dolusu sevgilerimi ve saygılarımı yolluyorum. 2021 yılının hepimize sağlık mutluluk getirmesi temennisiyle başlıyorum sözlerime..

Son yıllarda maalesef küresel çapta, sürekli bir çeşit sorunlar silsilesi ile karşı karşıya kalıyoruz.”Pandemi”bu sorunların en önemlisi gibi gözükse de bunun yanı sıra deprem,sel,kuraklık gibi pek çok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz..

  Evet, yanlış duymadınız.. 2021 yılında Dünya Küresel çapta kuraklık ile karşı karşıya kalabilir..

İnsanoğlu’nun doğaya karşı acımasızlığı neticesinde, doğa karşısında aciz duruma düşeceğinin büyük resmini galiba hepimiz göreceğiz..Bununla birlikte Küresel iklim değişikliklerinin kaçınılmaz sonucu kuraklığın kapıya dayanmasıyla beraber, zorlu süreçlerin bizler adına devam edeceğini düşünenlerden biriyim..

 Geçen Yıla Oranla Yağışlar % 53 düştü!!!

  Su kıtlığı tüm dünyanın ortak sorunlarından biri haline gelmiş durumda.Global ekonomi kapsamında gıda güvenliği ve ekonomik büyüme resitali  ancak su kaynaklarının sürdürülebilirliği ile devam edilebilir.

 
  “Türkiye Su Fakiri Olabilir”

Türkiye nüfus oranının 2030 yılında 100 milyona ulaşması öngörülüyor.
Artan nüfus artışıyla beraber,kişi başına düşen 1.519 m3’lük su oranı, 1.120 m3’e gerileyebileceğide  öngörüler arasında.Bu durum Türkiye’nin su zenginliği açısından zengin bir ülke konumunda olmadığı gerçekliğini gösteriyor.
   
 
   “Kuru Tarımdaki Ürünler Su Bekliyor”

Sonbaharda ekilmiş ürünlerimiz su bekliyor.Yeterli yağışın yağmaması ile beraber meydana gelebilecek kuraklık,ürün verimi açısından olumsuz bir durum meydana getireceği gibi, bahar ayında da  ekimi gerçekleştirilecek ürünlerde suya daha çok ihtiyaç duyacağı için sıkıntı yaşanabilir.

Ürünün suya ihtiyaç duyduğu kritik dönemde, yeterli toprak nemine ulaşmaması sonucu tarımda kuraklık bizleri yeni yıl da karşılayabilir.
Çünkü ülkemizde kuru alanlar da yetiştirilen buğday,arpa,yonca,nohut ve mercimek gibi ürünlerin kuraklık sebebi ile etkilenebilecek ürünler olarak yer aldığını görüyoruz.  

Orta Anadolu’da meydana gelebilecek olası bir kuraklıkta,arpa ve buğday olumsuz etkilenirken, Güneydoğu Anadolu’da ise kırmızı mercimek kuraklıktan etkilenebilecek ürünler arasında.

“Kuraklığın Etkilerini Nasıl Asgari Seviyeye İndirebiliriz?”

Ülkemiz gerçekten cennet vatan tabirini sonuna kadar hak ediyor. Bizler bu sözün yüceliğini devam ettirebilmek ve tarımsal anlamda verim kaybını aza indirebilmek adına neler mi yapmalıyız?

Olmazsa olmazımız, en büyük önceliğimiz olan Çiftçilerimize bu konuda yeni destekler verebiliriz. Çünkü tarımda yapılacak her türlü pozitif ayrımcılık,ülkemizin yarınları açısından yapacağımız en yararlı eylem olur. Bu minvalde çiftçilerimize, sigortalama ve sulamada maddi destekler verilerek yağmurlama ve damla sulama gibi basınçlı sulama sistemleri kullanılarak etkinlik sağlanmalı.Böylelikle tarımsal anlamda kullanılan aşırı su kullanımı dengede tutularak, su heba edilmemeli.

Ayrıca İl Bazlı kuraklık planlaması yapılarak, illerde ki barajların doluluk oranına göre uygulanacak planlar doğrultusunda hareket edilmelidir. Ayrıca denizler de ki suyu içme suyu olarak kullanabilme adına teknolojide de büyük adımlar atılmalıdır.. 

  Evet sevgili okurlarım. Yılın ilk günlerinde bu ne karamsarlık be kardeşim dediğinizi duyar gibiyim.. Benim yazdıklarım sadece tedbir niteliğinde. Unutmayalım ki nice felaketler, alınan tedbirler ile birlikte çok aza indirilmiştir. Tedbiri alınmamış afetler ise insanlık adına daima yıkımla sonuçlanmıştır. 

  Hepinizin yeni yılda sağlığınıza hassasiyet göstermeniz noktasında bir kez daha hatırlatmada bulunarak, veda etmek istiyorum.. 

Her şey gönlünüzce olsun..