AĞRI SEVDAMIZIN SAKLI DOLABIDIR

Çocukluğumu, hayallerimi, sevdiklerimi saklayan AĞRI…

Gelin gibi süslenmiş karlı dağların arkasından güneşin doğuşunu izlerken hayata tutunduğum kent.


Lapa lapa kar yağarken kerpiç duvarların, kırık tahta pencerelerinin korumasında tezek kokusunda pişen çayı yudumlarken duyduğum yaşama sevincimi tırnaklarıma kadar hissettiren AĞRI…


Zemheri ayazlarda teneke sobanın nar gibi kırmızılığı çevresinde toplanarak üşümüş ellerimizi ovuşturarak donan bıyıklarımızdan dökülen damlacıkları hissederek yarınlarımızı, kaygılarımızı, hayallerimizi doğalca, rol yapmadan paylaşarak yaşadığım AĞRI…


Arife günleri berber salonlarında bayramlık tıraş kuyruğu, terzilerde” Keseden mi Kesmeden mi?” yeni elbiseye kavuşma sevdası, fırınlarda kete pişirme sırasındaki kalabalık coşkusu, pastanelerde tatlı yaptırma sırasının sıcaklığı, eski hamamda bayram yıkanması heyecanları Ağrı’da unutulmaz bir tutkuydu…


Kentin duvarları soğuk, sokakları karanlıktı, asfalt ile henüz tanışmamıştık, öyle Arnavut Kaldırım vs. bilmezdik, yolları bozuk ve çamur deryasıydı buram buram toprak kokan çamurla yarışırken bile, içimizdeki sevgi seli eksilmezdi


Bayram sabahları dostça sıkılırdı eller, hissederek sarılırdık birbirimize, bir çocuk edasıyla kuşlar gibi sevgimizi çırpıtarak uçururduk Ağrı’da…
Büyüklerimize saygı göstermeyi, küçükleri sevmeyi kentin kutsal yasası sayardık.


Bu kentte ayrımız gayrımız olamazdı, hepimiz geniş bir ailenin birbirine içten bağlı kardeşleri gibiydik.


Öfkemize sahip olamadığımız zamanlarda kavga ederdik ancak, aile büyükleri araya girince öfkemiz yatışır, barışa sarılırdık.


Bu kentte nifak tohumlarının atılmasına izin verilmezdi, en zor durumlarda bile, insanlar sımsıcak güven doluydu, acımızı içimizdeki derinliklere gömer, mutluluğa yelken açardık…


Yırtık, yamalı pantolonumuza kemer bulamazdık, şeker torbalarından çıkan ipleri bağlar, hayata küsmez, kente olan aşkımızı artırırdık…


Ağrı’daki yaşama coşkumuz o kadar doluydu ki stres ve sıkıntının semtini bile duymazdık…


Doğallığımız ve içimizdeki yaşam fırtınasının cesareti yalana, kalleşliğe, fırsatçılığa, riyakarlığa izin vermezdi.


AĞRI , çoğunu gerçekleştiremediğimiz umutlarımızı ve hayallerimizi saklayan unutulmaz kentimizdir…


Ağrı ‘da sevdasını saklayan tüm hemşerilerime saygılarımla…

Doç.Dr.Murat GÖKALP

[email protected]

YORUM EKLE
YORUMLAR
Neriman alptekin
Neriman alptekin - 6 yıl Önce

Ne güzel özetlemişsiniz sevgili murat bey hocam biz ailecekte çok iyi dostuz lakin sizin o yazdıklarımızdan eser kalmadı ayristirildik tabiki ağrının sucu yok suç bizlerin ben halen ağrıdayım agri benim sevdam ağrılı deyilim ama eski dostluklar o menfaatsiz ahbaplık sıcaklık geri gelir de ben göremem diye beliyorum beliyecem de kim bilir? Sevgiler saygılar.