Ağrı'ya Hayırlı Olsun

Abdullah Atalay’ı, TEİAŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürü olarak üçlü kararname ile atanması vesilesiyle tebrik ediyoruz. Bu sanırım bugün Ankara’da Ağrılı bir kardeşimizin hâlihazırda getirildiği en yüksek makamlardan biridir.

TEİAŞ Genel Müdürlüğü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda oldukça önemli bir makam. Ağrılılar olarak üzerinde durmamız ve dikkatlice tahlil etmemiz gereken önemli bir hadise! Çünkü bu makamlara kentimizden birilerinin getirilmesi maalesef pek de kolay değildir. Hatta bırakın Genel Müdürlüğü, Ağrı’nın Bakanlar karnesine baktığımızda bile pek de parlak bir tabloyla karşılaştığımızı söyleyemeyiz. Eski Sağlık Bakanı Yaşar Eryılmaz, Çevre Bakanı Ziyaettin Tokar, Devlet Bakanı Cemil Erhan çok kısa süreli bakanlık görevlerine rağmen adları hemencecik hatırlanan çok kıymetli isimler.

Abdullah Atalay ise bu anlamda oldukça önemli bir isim. Kendisini uzaktan da olsa dikkatli bir gözle takip edenler bu göreve gelişinin bile ne kadar çetin ve zor şartlarda gerçekleştiğini anlayacaklardır. Çünkü hükümete yakın gazeteler bile onun bu makamda kalmaması için oldukça uğraştılar. Hakkında neler neler söylemediler ki? Acaba Ağrılı olmayıp da başka bir ilden olsaydı Abdullah Bey için bu iftarları atabilecekler miydi? Tabii ki hayır!

Nedeni sadece memleket seçicilik değil inanın!

Nedeni Ankara’da Ağrılı güçlü bir lobinin yokluğu ve yoksunluğu!

Maalesef birbirimizle o kadar çok uğraşıyoruz ki Ankara’da herhangi bir lobinin oluşumuna asla müsaade etmiyoruz! Hatta bırakın lobi oluşumunu, Abdullah Talay gibi gücünü çalışkanlığından ve dürüstlüğünden alan ve bürokrasi basamaklarını tırnaklarıyla kazıyarak yükselen isimleri bile yerlerinden etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Yani kendi çabalarıyla bürokrasi basamaklarını yükselen Ağrılı hemşerilerimizi bile yeri geliyor iftira ve karalama kampanyalarımızla engelliyoruz. Bu anlamda genel müdürlük ataması yapılmak üzereyken siyasilerin devreye girmesiyle yükselişi engellenen kişilere şahit olduğum için bu kadar rahat konuşabiliyorum. Bu konuda sıkıntıları olanların; “Ya Hu lobin yok ve beni genel müdür etmiyorsan bari bırak ben kendi çabamla bu makama geleyim veya bu makamda kalayım. Dışarıdaki baskılar yetmiyormuş gibi bir de sen çelme takma hemşerim!” diye haykırdıklarını duyar gibiyim. Bugün artık iyice görüldü ki; küçük kentler, Ankara’da güçlü bir bürokrasiye sahip olarak birbirlerini korudukları ve kolladıkları zaman çok büyük işler başarıyorlar. Tarihçe de malumdur ki süreklilik arz eden genel müdürlükler bazen birçok bakanlıktan veya çok güçlü vekil ve valilerden daha da büyük katkı sunmuştur kentlerine. O nedenle Atalay ismini

önemseyin ve lütfen onu her mahfilde hayırla yâd edin! “Ağrı’ya ne yaptı veya ne yapacak ki?” triplerine de girmeyin! Kentimizin kıymetli ailelerinden ve dürüst bürokratlarından biri olan Abdullah Atalay, siz görseniz de görmeseniz de memleketine katkı sunmuştur ve sunmaya devam edecektir.

Bakın güçlü bir lobimiz olsaydı bir arkadaşımız şu an genel müdürlükte kalacak ve kentimize katkı sunaya devam edecekti. Maalesef geçtiğimiz günlerde de çok kıymetli ve de oldukça çalışkan bir isim, bu lobi yokluğu nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda genel müdürlükten alınmıştı.

Gelin artık el ele gönül gönüle bu memleketin yetiştirdiği değerlere sahip çıkalım, onlara kıymet verelim… Onları her mahfilde ve platformda destekleyelim. Onlara köstek olmayalım.

Başarılar Abdullah Atalay… Allah yolunu açık etsin!

Ağrı’ya hayırlı olsun!..