BU ADAM BAŞIMIZA BİR İŞ AÇAR MI?

BU ADAM BAŞIMIZA BİR İŞ AÇAR MI?

BU ADAM BAŞIMIZA BİR İŞ AÇAR MI?

Adı Kiryakos Miçotakis. Kara kaşlı, kara gözlü ve epeyce atarlı bir Yunan delikanlısı(!) 200 yıllık Yunan devletinin mevcut hükümet başkanı. Partisinin merkez sağda olduğu ifade edilse de, sağı solu pek de belli olmayanlardan. Hele ki konu Türkiye olunca sağcısının da solcusunun da günaşırı milliyetçi olduğu tipik bir Yunan siyasetçisi işte. Ama bu Miçotakis'te bir başka hâl var her nedense. Eski başbakanlardan olan babası Konstandinos Miçotakis'ten daha şahin birisi. Yemiyor içmiyor boyuna top tüfek alıyor etraftan. Acayip bir silah meraklısı. Düğünde dernekte havaya ateş edenlerden anlayacağınız(!) Dünyanın önemli üniversitelerinde okusa da işte okumakla olmuyormuş zaar. İlla havaya silah sıkmanın derdinde. Fakat vaktiyle ailesiyle sürgün hayatı yaşadığından mütevellit bir karın ağrısı olduğu belli! Yanına birkaç avane almış, tutturmuş illa kahraman olacağım diye. Bu nedenle ülkesinin harçlığıyla boyuna silah alıp duruyor. Ama iş sadece akıl dışı bir silahlanmayla da sınırlı değil. Beraberinde bölgesel ve küresel işbirlikleri de yapmaktan geri kalmıyor. Sürekli birileriyle görüşüp çay çorba içiyor. Sanki isim şehir oynuyorlarmış gibi devamlı önünde kağıtlar, elalemle askeri ve enerji anlaşmaları imzalıyor. Bir gün bakıyorsun Birleşik Devletler ile, bir başka gün Fransa'yla takılıyor. Hatta hiç olmadığı kadar Rusya ve İsrail ile dost olmaya çalışarak aralıksız gemi falan yüzdürüyor sağda solda. Antik dönemde yaşayan Atinalı Themistokles'ten sonra gemi yüzdürmeye bunun kadar meraklısı hiç olmadı Yunan tarihinde. Allah bilir evde leğende falan bile gemi yüzdürüyordur. Öyle ki, şurdan burdan uçak ya da gemi almadığı tek bir gün bile yok. Yakında bu işin kokusu çıkar demek bizler için saflık olur. Kokusu çıkalı aslında çok oluyor! Şöyle izah edeyim:

Yunanistan 1821'deki meşhur Yunan isyanından bu yana Avrupalıların sürekli ilgisine mazhar olmuş bir ülkedir. O kadar ki, birbirini her fırsatta gırtlaklayan İngiltere ve Rusya tarih boyunca konu Yunanistan olduğunda yanlarına Fransa'yı da alarak beraber çay kahve bile içmek için kafeye falan gitmişlerdir(!) Nedir bu Yunanistan'ın hikmeti derseniz, cevap çok basittir aslında. Mesela İran'ın aksine çabuk galeyana gelen bir yönetim kültürü vardır. Yani çabuk gaza gelen bir devlet yönetme anlayışları vardır. Özellikle antik dönem felsefesinin merkezi olup mantığın başkenti olan Yunanistan, Hristiyanlığı kabul edip ve bir de üstüne asırlar boyu birilerinin egemenliğinde kalınca mantığı falan unuttu. Kafasına göre takılmaya başladı. Adam asmaca oynamak kadar basitmiş gibi sınırlarını genişletme çabasına girişmiştir hep. Bu tip yönetim kültürüne sahip olan ülkeleri özellikle İngiltere ve ABD hep çok sevmiştir. Hem böyle birini kim sevmez ki. Ver eline çifte av tüfeğini gitsin sana karga getirsin(!) Şimdi bu ele avuca gelmez oğul Miçotakis'i galeyana getiren ülkelere Fransa ve İsrail de eklendi. Veriyorlar bunun eline tüfeği falan, "git sağa sola ateş et, arkanda biz varız" diyorlar. Fakat ilginç olan şey şu ki; bunlar kadar da Batılı güçlerden şikayetçi olan başka bir ülke yoktur. Mesela Balkan Savaşları'nda ve özellikle Türkiye'nin kurtuluş mücadelesinde ve hatta Nazilerin işgalinde hep yalnız bırakıldıklarından şikayetçi olmuşlardır. Yani şu "DIŞ GÜÇLER" yakınması en fazla Yunanlılarda vardır(!) Ona rağmen hâlâ o dış güçlerin galeyanına gelip duruyorlar. Ancak bu defa abartılı bir şekilde gaza geldikleri belli. Kıbrıs olaylarından bu yana bu denli saldırgan olduklarını tanık olmadım.

Gelelim "Ne olacak" sorusuna. Bu sorunun cevabı "Ne olmuştu" sorusunun cevabıyla aynı. Kısa vadede merak edilecek pek bir şey yok. O aldıkları topla tüfekle havaya biraz sıkacaklar ama sonra tüfekleri her nedense TUTUKLUK YAPACAK!!! Ve bunlar yine Batılı ülkelere sövüp sayacaklar. Ammaaa bizler için esas tehlike uzun vadede. Bunu da nasip olursa ve tabi ki "gücüm yeterse" başka bir gün konuşuruz.

Kalın sefa ile...

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER