Ülke Olarak Depremde Enkaz Altında Kaldık

Doğubayazıt Belediye Başkanı Yıldız Acar deprem bölgesindeki izlenimlerini katıldığı canlı yayında anlattı.

Ülke Olarak Depremde Enkaz Altında Kaldık

Doğubayazıt Belediye Başkanı Acar Deprem Bölgesinde.
Türkiye'yi yasa boğan deprem felaketi sonrası deprem bölgesine giden Doğubayazıt Belediye Başkanı Yıldız Acar, Diyarbakır Gaziantep merkez, Nurdağı ve Adıyaman'da incelemede bulunup bölgedeki son durumu aktardı.
6 Şubat tarihinde meydana gelen 7.7 ila 7.6 şiddetli ve toplamda 10 ilde yıkıma sebebiyet veren depremin yaraları sarılıyor. 
Tüm ülkeyi yasa boğan deprem felaketi sonrası deprem bölgesine giden Doğubayazıt Belediye Başkanı Yıldız Acar, Gazeteci Cenap Elem ile Ağrı Yerel Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Taner Söylemez'in ortak yayınına katılarak deprem bölgesindeki son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. 
Depremzedelerin gerçek ihtiyaçlarını tespit etmeye çalıştıklarını belirten Acar gözlemlerini de aktardı. Sosyolog ve psikologlarla beraber bölgedeki insanların yaralarını sarmaya çalıştıklarını söyleyen Acar ; 
"Ekip arkadaşlarımızla birlikte üç gündür bölgeyi geziyoruz.  Şu an Adıyaman’da hala cesedin olduğu bir enkazın altında arama kurtarma faaliyetlerine tanıklık ediyoruz.
Doğubayazıt ekibinde görevli arkadaşlarımız çeşitli illerde görev yerlerinde çalışırken, bizde  sosyolog ve psikologlarla beraber bölgedeki insanların ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz.
Biz Doğubayazıt Belediyesi olarak depremin başladığı ilk günden itibaren yoğun bir çalışmanın içerisinde girdik. İlk gün 4 adet iş manikası 2 kamyon deprem bölgesine gönderdik.
 Ertesi gün Doğubayazıt Kızılay ile birlikte lojistik yardım kampanyaları başlatıp 7 tır ihtiyaç malzemesi bölgeye gönderdik.  Akabinde Meclis üyelerimizin, Başkan yardımcılarımızın ve benimde içerisinde bulunduğum bir heyet ile bölgeye intikal ettik." dedi. 
"NURDAĞI TAMAMEN YOK OLMUŞ"


Gaziantep merkezde çok fazla hasarın olmadığı fakat Nurdağı ilçesinin yerle bir olduğunu aktaran Acar; 
"İlk gittiğimiz Yer Diyarbakır’dı. Burada gerekli yardımları yaptıktan sonra Urfa’ya geçtik.  Urfa’da da manzara Diyarbakır’daki gibi içler acısıydı. Oradan Gaziantep’e geçtik Gaziantep’in merkezinde çok fazla hasar yoktu ama Nurdağı tamamen yok olmuştu. Orada oturulacak tek bir ev bile kalmamış. Her dört binadan üçü yıkılıp biri ağır hasar görmüş. Arkadaşlarımızla birlikte dün geceyi orada geçirdik. Sanayi mahallesinde enkaz arama kurtarma ekibi ile birlikte kendimizde çalıştık.
12 kişilik bir aileden sadece üç kişi kurtarabildik, geri kalanların maalesef cansız bedenlerine ulaştık. Tabi bölgeye intikal eden Doğubayazıtlı öğretmenlerimizle birlikte Nurdağı’ndaki bütün köylere tek tek erzak gönderdik. Gerçekten de oradakilere halen hiç bir şey ulaştırılmamıştı.
Şuan Adıyaman’dayım ve konuşmaktan bile güçlük çekiyorum. 3 gecedir insanların buralarda geçtiği acıları gördükçe insan insanlığından nefret ediyor.  İnsanların bazen hiç olmak istediği anlar olmuştur şuan tamda onu hissediyoruz ve çok kötü durumdayız." dedi. 
"DEVLET OLARAK SINIFTA KALDIK

Yöneticilerin AFAD ile birlikte ortak akıl yürütmesi gerektiğini belirten Acar; 
"Devlet olarak sınıfta kaldığımızı düşünüyorum.  Bölgeye yapılan intikaller zamanında olmadı. Birincisi bizim Devlet olarak ülkeyi yönetenler olarak afet öncesi, afet anı ve afet sonrası planlamalarımız olmak zorunda. Çünkü doğal afetler insan yaşamının bir parçası, bunlar kaçınılmazdır tedbir almak gerekiyor. Biz hiçbir zaman tevekkül etmedik tedbiri alıp gerisini Allah’a bırakmadık.
 Afet sonrası ilk 24 saat gerçekten çok önemli, yaşam savaşı verenler için çok kıymetli zaman dilimi, biz bu zaman dilimini doğru organize edemedik ve doğru bir şekilde müdahale edemedik. Bundan kaynaklı çok ciddi bir özeleştiri vermek zorundayız.
Bölgede bizim istediğimiz bir çalışma gerçekleşmedi maalesef bazı aksaklıklar yaşandı 10 il kolay değil yaklaşık 14 milyon insan etkilendi bu durumdan.  Buna yetişebilmek için önceden çok plan ve programlı çalışma yürütmek lazım.
İşte bizim eleştirdiğimiz afet öncesi, afet anı ve afet sonrası programlarının olmayışı.  Bu bölgelerde sık sık deprem yaşanır büyük fay hatlarının bulunduğu bölgeler dolayısıyla buradaki yöneticiler AFAD ile daha fazla ortak akıl yürütebilmeli." dedi. 
"ÜLKENİN EN SOĞUK ÜÇ GECESİ"

Halen bölgede ciddi bir ısıtıcı ve çadır sorununun olduğunu söyleyen Acar; 
"Deprem anında yaşanılan ölümlerden ziyade deprem sonrasında geriye kalan yakınları zaten acı içerisindeyken, bir yandan da yaşama devam etmek için ısıtıcı ve çadır konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşıyorlar.
Dün gece kucağımda bir depremzede çocuk ile birlikte uyudum. Ellerimle ellerini ısıtmaya çalıştım. Bence Türkiye tarihin en soğuk üç gecesini yaşadı.
Hiç bir şey göründüğü gibi değil hiç bir şey ekranlardan göründüğü gibi değil. Buraya gelip yerine görmeniz gerekiyor." dedi. 
"DOĞUBAYAZIT İLE GURUR DUYUYORUM" 

Doğubayazıt halkının çok kadim ve kutsal bir halk olduğunu vurgulayan Acar; 
"Son olarak buradan özellikle bütün Doğubayazıt halkına teşekkürü borç bilirim. Doğubayazıt ile gurur duyuyoruz ve ne kadar gurur duysak da azdır. Doğubayazıt halkı çok kadim ve çok kutsal bir halk bu tarz durumlarda yüreğini ortaya koymayı çok iyi biliyor.
Bu halk felaketin yaşandığı anda işçisinden emekçisine,  zengininden fakirine kendisine yakışanın fazlasını yaptı. Kimi ev kadını sadece bir patik desteğinde bulurken kimisi de ciddi boyutlarda destekte bulundu.
Hatta kimisinin vereceği hiç desteği bile yokken gelip tırnağı ile emeği ile sürece katkıda bulundu.  Öğretmenlerimizin neredeyse tamamı bölgede gönüllü gençlerimizin tamamı bölgede herkese buradan sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. Ağrı’nın da bu sefer kendisini ciddi anlamda ortaya koyduğunu düşünüyorum." dedi.

Güncelleme Tarihi: 10 Şubat 2023, 22:24
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER