Bu formülü kim bulmuşsa iyi bulmuş!.. Faize güvenerek parasını TL yapıp bankaya yatıranlar, Amerikan Doları karşısında zarar ederseler, aradaki farkı milletçe biz ödeyeceğiz!..
Biz zaten milletçe seviyoruz aradaki farkları ödemeyi!... Yap-İşlet-Devret modelli köprüden az araba geçti, farkı biz ödüyoruz… Hastane dolmadı, farkı biz ödüyoruz… Havaalanından az yolcu geçti, farkı yine biz ödüyoruz!..
Biz buna 'dayanışma' diyoruz!.. Sıkıntıda, afette, belâda, iyi dayanacaksınız ki dayanışma olsun!.. Sen dayanmazsan, ben dayanmazsam, o dayanmazsa, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa!.. Köprüyü yapan müteahhidin garanti parasını veya faiz almak için bankaya para yatırıp da dövize göre zarar eden varlıklı mağdurumuzun faiz farkını, sen vermezsen, ben vermezsem, o vermezse, nasıl millet olabiliriz!..
Zaten "Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafa vardır. O satıh bütün vatandır" demiyor muydunuz? O zaman bölünmeden, parçalanmadan, hep birlikte o paraları ödeyeceğiz!..
Millet olmak işte zor zamanlarda yapacağımız fedakârlıklarla olur!.. Meselâ Kütahya Zafer Havaalanı'nın farkını öyle Conk Bayırı'nda can verir gibi ödemeliyiz!.. Yeterince faiz alamayan varlıklı mağdurumuzun farkını verirken, mümkünse tekbir getirmeli, 'ezan susmaz' tadında davranmalıyız!..
***
Diyanet İşleri Başkanı'na sormak lâzım aslında: Faiz, dövizdeki yükseliş karşısında mahcup düştüğünde, aradaki faiz farkını, Hazine'nin, yani vatandaşların karşılaması caiz midir? Bu konu kul hakkına girer mi? Para vatandaşın kesesinden çıktığına göre vatandaşa sormak ve helallik istemek gerekir mi?
Ne Diyanet'e bu sorular sorulabilir, ne de Diyanet cevap verebilir!..
Halbuki bu konuda 'gönüllülük hesabı' yapılmalıydı!.. Faizcilerin zararını imece usulüyle tüm vatandaşlarımızın karşılaması yerine, yeni uygulamayı duyunca sevinçten ayılan bayılan, halay çeken, fincanı taştan oyarlar türünden türküler söyleyen kardeşlerimiz, vatandaşlarımız üstlenseydi!.. 'Askıda ekmek' gibi 'askıda faiz' uygulaması yapılsaydı!.. Sevinen kardeşlerimiz, faizi eksik gelenlerin faizini karşılasalardı!..
Böylece, istemeyen veya durumu müsait olmayan vatandaşlarımız bu uygulamadan etkilenmezken, dünyayı fethettiğimizi zannedip şampiyonluk turu atan, halaylar çeken, sosyal medyada Plevne Marşı çalan kardeşlerimiz, faiz farkını ödeme sevabına nail olsalardı fena mı olurdu!.. Ahirete müteallik bu sevap keşke sadece onlara kalsaydı!..
İnsan gurur duyuyor tabii kendileriyle!.. Dün, "Avrupa Birliği'ne giriyoruz" diye gündüz vakti havaî fişek atıp havaalanından Kızılay'a kadar coşkulu kortejler yapan kardeşlerimizle gurur duyduğumuz gibi!..
Daha sonra aynı kardeşlerimiz, "Allah belâsını versin Avrupa Birliği'nin… Biz artık Şanghay Beşlisi'ne transfer oluyoruz" diye dümen kırmışlardı!.. O da olmayınca şimdi Turan'ı kuruyorlar, Tanrı Dağları'ndan özel getirdiğimiz aksakallımız, eski Başbakanımız öncülüğünde!..
***
Hayattan keyif almak başka bir sanat!.. Dolar 50 TL'ye çıksa 'gâvurunu oyunu, gâvur yine yapıyor gâvurluğunu' diye kendinizi teselli edeceksiniz, o Dolar 40 TL'ye düşünce zafer tadı çıkaracaksınız!..
Önemli olan vatandaşın mutluluğu!.. Şaban gibi lokantanın vitrin camına ekmeği banıp yeme durumunda olanlarla, içeride tıka basa yiyenler aynı fedakârlığa katlanacaklar!..
Ekonominin hâlinden şikayet edenlere "Çıkar telefonu" fırçasını atanlarla, o fırçanın muhatapları, aynı kaderi paylaşacaklar!..
Yeni sistemi hep birlikte destekleyecekler!.. Biz buna 'mutlulukta fırsat eşitliği' diyoruz!.. Yöneticilerimiz bize 'mukaddes imece' imkânı bahşetmişlerdir!.. Lütfen bunu doğru okuyalım!.. Unutma: Ne verirsen elinle, o gelir seninle!.. Velev ki bu, faiz farkı bile olsa!..