Tarlası yakılan aile isyan etti ''Ağrı'da Devlet Yok mu ?

Ağrı Valiliğine müracaatlarından sonuç alamayınca Cimer'e şikayette bulunan ve Cimer'in kararına rağmen biçemediği tarlası yakılan aile üyeleri isyan etti. Devlete güvendik bu hale geleceğini bilsek canımız pahasına o tarlaları kendimiz biçerdik, dedi.

Tarlası yakılan aile isyan etti ''Ağrı'da Devlet Yok mu ?

Ağrı’nın Yukarı Ağa deve Köyünde bir süre önce yaşanan bir kişinin ölümü ile sonuçlanan kavganın ardından başlayan husumet nedeni ile Köylerine gidemeyen Yılmaz,Karaoğlan ve Atılmış  ailelerine ait 5000 dönüm tarla yandı. 

Aile adına açıklama yapan Abdulkadir Yılmaz ; ‘’Bugün bu durumda olmayı hiç  birimiz istemezdik nihayetinde hukuk kuralları içinde  gerekli tüm araştırmalar yapılmış ve olay yargıya intikal etmiştir. Bizler Yılmaz,Karaoğlan ve Atılmış ailelerinin yaklaşık 300 ferdi olarak bu yaşanan elim olay sonrası çok sıkıntılı bir sürece girdik ve hala bu sıkıntılı sürecin içindeyiz.  

  

Yaşanan bu olay da  Ağrı’nın ileri gelenlerinin hiçbir şey olmamış gibi davranması ve barış için herhangi bir girişimde bulunmaması bizlerde bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Bölgede yaşanan benzer olaylarda kanaat önderlerinin ileri gelenlerin üstlendiği rol ve görev bellidir buna rağmen kimsenin kapımızı çalmaması ve herhangi bir girişimde bulunmaması bizleri derinden üzmüştür’’ dedi.  

  

Devlete güvendik yoksa canımız pahasına kendimizde biçerdik ,ölmek açlıkla sınanmaktan, borç altında inlemekten daha iyidir.

  

Abdulkadir Yılmaz konuşmasının devamında asıl üzücü olanın devlet yetkilileri tarafından sahipsiz bırakılmaları olduğunu ifade ederek ‘’Cumhurbaşkanı talimatına rağmen Ağrı’da yetkililerin görevlerini yapmamasından şikayet etti.  

  

Yılmaz açıklamasında ; Biz 300 ferdi olan ve tarımla uğraşan bir aileyiz. Yaşanan husumetten dolayı köyümüze gidemedik halada gidebilecek durumda değiliz Ağrı’da tüm yetkililere ulaşarak derdimizi anlattık çare bulmalarını istirham ettik. Tarlada Otumuz vardı yandı, Fiğ’imiz vardı yandı bugüne dek Valiliğin ve kolluk kuvvetlerinin konuyu halletmesi için gerekli tüm girişimlerde bulunduk .Ama çaldığımız tüm kapılardan maalesef boş döndük. Haftalardır bari buğdayımızı   samanımızı kurtaralım diye mücadele ettik yaklaşık 5000 dönümlük ekili tarlamızı biçmek için kurumların kapısını aşındırdık ama sahipsiz bırakıldık. 

Bu her şeyden önce milli servettir . Biz tarım kuruluşlarına borçlanarak krediler kullanarak ekim yaptık ve  ürünümüz tarlada çürümeye terk edildiği Valiliğe defaatle yardım çağrısında bulunduk ama kimse oralı olmadı Valilik çözüm merkezi olmak yerine havale merkezi olmayı seçti Havale ettiği işleri takip etmemesi sonucuda 5000 dönümlük buğdayımızda tarlada kaldı,yakıldı. Ağrı Valiliği kendi sınırları içinde tarla biçmekten aciz bir kurummudur? Şimdi  borçlarda üst üste birikmeye başladı .Bu  bu sorunun çözümünde tek adım atmayan yetkililere soruyorum  biz bu borçları nasıl ödeyeceğiz. Biz devletimiz vergisini veren, askerliğini yapan vatandaşlık görevlerini yerine getiren insanlarız . Asırlardır her türlü vatandaşlık görevini yerine getirmiş insanlar olarak soruyoruz bu devlet bizim canımızı, malımızı korumakla mükellef değil mi. Ağrı’da ilgili makamlarda oturan bürokratlar devletin bu yükümlülüğünün farkında değiller mi.?  

  

Ağrı’da tüm mercilerin kapılarını çaldık çözüm bulamayınca Cumhurbaşkanımıza durumumuzu iletmek için CİMER’e yazdık Cimer’den yani Cumhurbaşkanının talimatından sonra tarlamızı biçmek için 3 biçer döverle anlaştık araç sahipleri ile birlikte Ağrı İl Jandarma Komutanlığına gittik burada gerekli önlemlerin alınması için müracaatta bulunduk.  

  

Bu sırada biz beklerken karakol komutanı araç sahipleri ile özel bir görüşme yaptı ve yapılan görüşmenin ardından dışarı çıkan Biçer-döverciler işi yapmayacaklarını , Karakol komutanının kendilerine ‘’bunların kendi akrabaları var onlar bile korkuyor yapmıyor siz neden yapıyorsunuz ‘’ dediğini ve bu nedenle kendilerinin de korkarak bu işi yapamayacaklarını söylediler.  

  

Bu yaşananların ardından  raiş bedelinin üstünde fiyatlarla da herhangi bir araç sahibini bulamadık. Ağrı Valiliğine defalarca durumu ilettik iki tane biçer bulun tarlamız yerde kalmasın  milli servet heba olmasın dedik ama ne yazık ki Vali Bey randevu taleplerimizi kabul etmediği gibi herhangi bir girişimde bulunmadı. Raiş fiyatlarla bulup ağrıya getirdiğimiz son araç sahibinin iki güvenlik görevlisi araçla hareket etsin ben ben biçerim teklifi de olumsuz sonuçlanınca tarlamızı biçemedik. 

Bu Devlet kendi sınırları içinde vatandaşının ekinini kaldıramayacak kadar aciz değildir. Bu Acz Cumhurbaşkanının talimatına rağmen vatandaşına sahip çıkmayan Valinindir,bürokratındır. 

Tüm yakarışlarımıza ve Cumhurbaşkanının talimatına rağmen tarlamızı yerde bırakan Ağrı Valiliği şimdi yaşananlardan mutlu mudur? 

  

İşimizi kolaylaştırsın diye kapısını çaldığımız devlet işimizi birilerinin keyfi tutumları ile daha da yokuşa sürdü.  

  

Şimdi buradan Sayın Cumhurbaşkanına ,Sayın İçişleri Bakanına sesleniyorum ‘’Cumhurbaşkanımızın ,devletimizin sözünü yere düşüren bir yapı devlet yapısı, devlet kurumu olabilir mi. ? 

  

Vatandaşının canını ve malını korumakla yükümlü kişiler tüm sıkıntılarımıza rağmen bulduğumuz çözümleri bertaraf ederek ne yapmak istemektedir.Biz 300 nüfusu olan bir aile olarak bu kış ne yiyip ne içeceğiz. Bunca borcu nasıl ödeyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanım size soruyorum bu büyük devlete yakışan bir durum mudur buradan sizlere şikayet ediyorum ben vatandaşım ,sahipsizim ,malım sahipsiz, devlet güvencesi yok yanımızda devlet yok , bu aymazlığa bir son verdirin lütfen bizleri bu mağduriyetten kurtarın siz kudretlisiniz emrinizi hiçe sayanları buradan sizlere bildiriyorum lütfen artık gereğini yapın bizi ikinci bir felaketin içine sürüklemeyenin ,dedi. 

Güncelleme Tarihi: 24 Ağustos 2021, 00:36
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER