Hakkari’nin Çukurca İlçesi Han Köyünde dünyaya gelen ve ilk eğitimini babası Şeyh İlyas’tan Fıkıh dersleri olarak aldıktan sonra Beyazıt'taki Muradiye medresesine gider. Sonrasında Ahlat ve Bitlis medreselerinde öğrenim görür. Botan ve Mezopotamya'da devam eder öğrenimine. Bağdat, Şam, Halep ve İran medreselerinde de uzunca yıllar öğrencilik hayatı yaşadı. Hani özellikle Suriye medreselerinde Antik Yunan felsefesi'ni, Mezopotamya ve İran medreselerinde ise İslam felsefesi, astronomi, şiir ve sanat tekniğini öğrenen Şair ve Mutasasavvıf olarak halk arasında Hani Baba olarak anılan Ahmed-i Hânî vefatından sonra Doğubayazıt’ta İshak Paşa Sarayı’nın karşısına defnedilir.
Hey yıl yüzbinlerce kişinin ziyaret ettiği İl Kültür Müdürlüğü ve Ağrı İl Müftülüğünün himayesindeki Hani Baba Türbesi bu günlerde bakımsızlığı nedeni ile Doğubayazıt’ta en çok konuşulan konulardan biri olarak göze çarpıyor.
Daha 1 ay gibi kısa bir süre önce 30 bin kişinin katıldığı After Party ile öne çıkmaya çalışan ve bugün sarayda resim sergisi açılışında boy gösteren İl Kültür Müdürlüğü sarayın hemen yanı başında örümceklerin ağ bağladığı Ahmedi Hani Türbesini görmezden gelerek Doğubayazıt’ın ruh iklimine olan duyarsızlığını gözler önüne sermiştir.
İnanç turizminin en önemli merkezi haline gelen Ahmed-i Hani Türbesinde suların akmaması,sandukanın zarar görmüş olması ve pencerelerin örümcek ağı ile kaplanması vatandaşlar tarafından tepki ile karşılanmış her fırsatta Ahmed-i Hani’nin ruh iklimine sığınan bürokrat ve siyasetçiler bu duruma seyirci kalmıştır.
Saray’dan inip Türbeyi görme zahmetinde bulunmayan tüm yetkililere buradan çağrımızdır.
Hani Baba’nın hiçbir şovunuzun gölgesinde kalmasına ve kirlenmesine müsaade etmeyiz .Şayet bu olumsuzluklar umurunuzda değilse hiçbir şekilde onun mana dünyasını pis emellerinize alet etmenize de müsaade etmeyiz ya gereğini yapın ya da…
