SIKILDIM BEN BU İŞTEN!!!

SIKILDIM BEN BU İŞTEN!!!

SIKILDIM BEN BU İŞTEN!!!

Geçenlerde büyük bir iştahla başladığım ve 3 bölüm olarak düşündüğüm "Memleketimden İnsansı Manzaralar" başlıklı yazı dizisinin ikincisini yayınlayacaktım, ne var ki vazgeçmek hasıl oldu!!! Nedenini boşverin. Bu vesileyle insanımızın pek de önem vermediği - ki neye önem verdiğini inanın 40 senedir anlamış değilim - bir konuya değinmek istiyorum. Konuya geçmeden evvel şu kısa çizgi içine aldığım mevzu içimde bir derttir. Onu biraz daha uzatmak istiyorum. Sahiden biz neyi önemsiyoruz? Kültür - sanat desem ne alâka diyenler olacaktır. E edebiyat desem "amaaan salla; roman, şiir sevmiyoruz" diyecekler! Bilim desem "pehhh" diyenlerin sesi kalemimi titretti şu anda. Tarih desem, "amaaan biliyoruz, uzmanlık alanımız" denilecek. Mesela İstanbul 1453'te fethedildi. Yeter bize bu. Hem geçmişin kime ne faydası var, bitmiş gitmiş öyle değil mi(!) Felsefe desem, lafı bile edilmez, hepimiz filozofuz. Hadi siyaset bilimi desek, derler ki, "Kim biz mi? E herhalde her gün siyaset konuşuyoruz!" Ekonomi zaten yaşam biçimimiz bizlerin.

Haaa ben anladım, abuk sabuk güncel mevzular ya da popüler bazı isimler bizim derdimiz! Zaten şu anda Türkiye'de okunan insanlar da bunu yapıyor. O buna vuruyor, bu ona vuruyor, ve böylece yürütüp gidiyorlar. Yani gemilerini(!) İçine de birazcık ekip olarak tarih ya da kültür katıyorlar. Yeme yanında yat. Kimin umurunda ki fikir? Şöyle bir kocaman başlık atsan, desen ki, "Senin Haddine mi Heyyy Falanca Kişi" oooo harikasın! Derler ki adam ne laf çakmış ama. Helal sana, halkın sesi! Zaten şu kavrama tam illet oluyorum: HALKIN SESİ. Ya halkın sesini duymak için birinin kalemine mi kaldık? E halk zaten bağırıyor! Ya da en azından büyük bölümü bağırıyor; veya bir kısmı diyelim; ya da hiç olmazsa birkaç kişi bağırıyor. Gerçi kulağıma herhangi bir ses gelmiyor ama bağırdığını farz edelim(!) Aslında şimdi düşündüm de haklılarmış o halkın sesi olan kişiler! Doğru… Ses olmayınca onların sesleri tek duyulan şey oluyormuş. Bakın şimdi çözdüm meseleyi. Hepsinden özür diliyorum. Bu arada ben unuttum, konuma geçecektim öyle değil mi? Ama gerek kalmadı. O halkın sesleri bir ara bunu da yazarlar diyeceğim ama onlar toplumun sevmediği şeyleri yazmazlar ki. Her neyse, önemsiz şeyleri yazmanın bir manası da yok zaten. Sıkıldım ben işten. Kalın sükûnetle(!)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER